Yıllık süt üretimi 18.5 milyon tona ulaşan Türkiye, dünya liginde 9. sıraya yükseldi.07 Aralık 2015
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Damızlık Sığır Yetiştirici Birlikleri'nce düzenlenen 'Soy Ön Soy Kütüğü Yıllık Proje Değerlendirme ve Eğitim Toplantısı'nda konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürü Mustafa Kayhan, verimliliğin önem kazanması ile birlikte ıslah, biyoteknolojik çalışmalar ve genetik çalışmaların önem kazandığını söyledi.
Kayhan, şunları söyledi: "Bir inek ırkının coğrafyaya uyumu, hastalıklara direnci yüzyılların sonucudur. Yeni bir ırkı farklı bir coğrafyaya götürünce sorunlar yaşarsınız. Islah ile verim ve kalitesi yüksek, adaptasyonu iyi ırkların yetiştirmesini amaçlıyoruz. Dünyada 10 yıl önce süt üretim miktarı bakımından 20'nci sıradayken, 9'ncu sıraya yükseldik. Süt üretimimiz 8.5 milyon tondan, 18.5 milyon tona yükseldi. Et üretimimiz ise 420 bin tondan 1 milyon 8 bin tona yükselmiş durumda.''
Markalaşmaya öncelik vermeliyiz
Türkiye'nin coğrafyasından kaynaklı dezavantajlarına ve üretim maliyetlerinin yüksekliğine işaret eden Kayhan, şu bilgileri verdi: "Hayvancılık zayıf yönümüz. Güçlendirilmesi ve rekabet gücüne ulaştırılması gerekir. Büyük bir potansiyelimiz var. Komşularımız ise ithalatçı konumdalar ve bu pazarlara ürün yetiştirmek çok da zor değil. Hayvansal üretimde marka olmamız ve ihracatın artması için arka planın güçlü olması gerekir. Zayıf yönlerimizi güçlendirmeliyiz. Alıcı ve satıcı entegrasyonu sağlamalı, markalaşmaya öncelik vermeliyiz."
Damızlık Sığır Yetiştiriciler Merkez Birliği Başkanı Cemalettin Özden de Avrupa ülkeleri arasında en büyük hayvan kayıt sistemine sahip olduklarını belirterek, "Türkiye koşullarına uyumlu ve yüksek verim performansına sahip yeni nesillerle 10 milyon baş kayıtlı sığır varlığı ile Avrupa ülkeleri içinde en büyük kayıt sistemine sahibiz" dedi.