Türk-Alman ekonomik ve bilimsel ilişkilerini güçlendirmesi hedeflenen İTA İstanbul Ar-Ge Merkezi ile ayrıca ortak kalkınma projeleri, know how paylaşımı, mesleki ve akademik eğitimi destekleyerek her iki tarafın kurumlarının daha da güçlenmesi amaçlanıyor.12 Ekim 2016
Türkiye'nin tekstil sektöründeki ilk Ar-Ge-inovasyon merkezi olan İTA İstanbul, önceki gün kapılarını açtı. Türk-Alman ekonomik ve bilimsel ilişkilerini güçlendirmesi hedeflenen İTA İstanbul Ar-Ge Merkezi ile ayrıca ortak kalkınma projeleri, know how paylaşımı, mesleki ve akademik eğitimi destekleyerek her iki tarafın kurumlarının daha da güçlenmesi amaçlanıyor.
Açılışta konuşan İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün ilk Ar-Ge merkezi olan İTA İstanbul'da katma değeri yüksek ürünlerin üretileceğine dikkat çekerek "İTA İstanbul Ar-Ge Merkezi'nde doğacak fikirler üretime geçecek ve yenilikçi ürünlerimiz 150 milyar dolarlık ihracat sınırını kıracak" diye konuştu. Türkiye'nin artık Ar-Ge'nin, inovasyonun, tasarımın ne kadar önemli olduğunun bilincinde olduğuna dikkat çeken İTHİB Başkanı Gülle, "Ama hala 150 milyar dolarlık ihracat hacmini kıramadık. Orta gelir tuzağına takıldığımız gibi bu ihracat hacmine de takıldık kaldık. Açılışını yaptığımız, gerek ekonomimiz gerekse sektörümüz için bir gurur kaynağı olan İTA İstanbul'da doğacak fikirler üretime geçecek. Böylece yenilikçi ürünlerimiz 150 milyar dolarlık bu ihracat sınırını kıracak. Yenilikçi üretim anlayışı ile daha yüksek birim fiyatlar ve katma değerli ihracat ile büyüyeceğiz" diye konuştu. Türkiye'de sanayileşmenin öncüsü olan tekstil sektörünün, İTA İstanbul açılışı ile Sanayi 4.0'ın da öncüsü olacağının altını çizen İsmail Gülle, "Sanayi 4.0, Türkiye için düşük katma değerli üretimdeki kısır döngüsünü kırabilmesi için önemli bir fırsat. Kaçırdığımız endüstriyel devrimlerin yasını tutup vakit kaybetmek yerine, Sanayi 4.0'ın parçası olma yolunda elimizden geleni yapmak zorundayız. Oyunun dışında kalma lüksümüz yok. Türkiye'nin lokomotif sektörü olan tekstil sektörü birçok alanda öncü olarak ilkleri başardığı gibi, Sanayi 4.0'a attığı bu kapsamlı adımla da öncü olarak hareket edecek ve ülkemiz ekonomisini kalkındırmaya yardımcı olacaktır" şeklinde konuştu.
Türkiye gelişmelere anbean vakıf olacak
İTA İstanbul AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şişman da Türkiye'nin dünya teknolojisini yakalaması için İTA İstanbul Ar-Ge Merkezi gibi merkezlere büyük ihtiyaç duyduğunu söyledi. Ortaklığın, Türk tekstil sektörünün teknolojik gelişmelere anbean vakıf olmaya olanak sağlayacağını vurgulayan Ahmet Şişman, "Ülkemizin dünya ekonomik sisteminde ön sıralarda yer alabilmesi ve potansiyelimizden yararlanarak katma değer yaratabilmek için akılcı bir şekilde hareket edecek olan merkezimiz; Ar-Ge'ye ve inovasyona verdiği önemle Türkiye'de örnek işler yapan, örnek bir kuruluş olacak" dedi.
Bakan Özlü'den RİP müjdesi
Açılış töreninde konuşan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, tekstil ve hazır giyim sektörüne bir de müjde verdi. Bu ay içinde, yeni bir destek mekanizmasını, Rekabet Öncesi İşbirliği Projeleri (RİP) Destek Programı'nı daha hayata geçireceklerini bildiren Bakan Özlü; "RİP kapsamındaki projeler için bütçe sınırı olmayacak. En az biri işletme olmak üzere iki veya daha fazla kuruluş tarafından ortaklık içinde yapılacak projeler destekten yararlanabilecek. Projelerle ilgili Ar-Ge ve tasarım harcamalarının yarısına hibe desteği vereceğiz. Harcamaların kolay yapılması için proje bütçesinin yüzde 20'sini ön ödeme olarak gerçekleştireceğiz. Proje ortakları, bu desteklerin yanı sıra, Ar-Ge Kanunu kapsamındaki diğer vergi indirimlerinden ve istisnalardan da yararlanabilecekler. RİP'in ülkemizin Ar-Ge ve yenilik ekosistemine ciddi katkı vereceğini düşünüyoruz" diye konuştu.
2023 yılına kadar 500 Ar-Ge merkezi
Türkiye'de halen 250 adet Ar-Ge merkezi bulunduğuna işaret eden TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2023 yılına kadar 500 Ar-Ge merkezi oluşturacaklarını söyledi. Büyükekşi, yüksek teknolojiye yönelmenin diğer sektörleri göz ardı etmek anlamına gelmediğini, her sektörde inovasyon yaparak yüksek teknoloji ve yüksek katma değerli ürünler üretmenin mümkün olduğunu söyledi.