Endüstri 4.0 ile 'metal yakalılar' üretimin her alanında karşımıza çıkacak.07 Mart 2019
Bugün itibarıyla küresel ölçekte robot teknolojisi hem yetkinliklerini geliştirerek daha otonom, esnek ve işbirliğine yatkın hale geliyor hem de üretim maliyetini düşürüyor. Endüstri 4.0 dönüşümü ile artık robotlar birbiriyle etkileşimlerini artırıyor, öğrenen robotlar sanayide daha yaygın kullanılıyor. Robot ve otomasyon sistemleri, son yıllarda yapay zeka uygulamalarının da giderek yaygınlaşmasıyla birlikte firmaların rekabet gücünün artmasına, karar verme süreçlerine, mühendislik altyapısına, planlama ve operasyonel işleyişin verimli ve kaliteli biçimde gerçekleştirilmesine olanak sağlıyor. Bu fırsatı gören firmalar da robotik ve otomasyon teknolojilerine yatırım yapmaya başladı. Endüstri 4.0 ile birlikte robot-insan işbirliği, üretimin her alanında karşımıza çıkıyor.
Endüstri 4.0 ile birlikte karanlık fabrikalar, siber uzay, siber güvenlik, büyük veri analitiği, yapay zekalar ve bunları kullanan robotlar öne çıkıyor. Çeşitli sektörlerdeki üreticiler, operasyonlarında uzun zamandır robotlardan faydalanıyor. Robot teknolojilerinin, üretim süreçlerinde öne çıkacağı bir döneme giriliyor. Bununla birlikte, robotların özellikle ağır ve hassasiyet gerektiren işlerde daha etkin kullanılacağı vurgulanıyor. Endüstri 4.0 ile birlikte, işgücünün de nitelik değiştireceği sıklıkla vurgulanıyor.
Hareket eden akıllı makineler bizim yerimize işleri yaparken; bu makineleri geliştirip, üretenler arasında kayda değer rekabet yaşandığına ve insansız üretim ve proses aşamasında büyük rol alan robotların yükselişine şahit oluyoruz. Halihazırda üretim süreçlerine dahil olan robotlar, sanayide yerlerini almaya başladı bile. Bu noktada uzun vadede teknolojinin yeni yüzü 'metal yaka' robotların, beyaz yakalı ofis çalışanlarının yerlerini alıp almayacakları da tartışılıyor.
Endüstri 4.0 süreci ile birlikte geliştirilen robotlar, operatörlerle uyumlu çalışarak iş bölümüyle esnek üretim avantajı sağlıyor. Katma değeri artırması beklenen robotik sistemlerin, nesnelerin interneti (IoT) aracılığıyla geleceğin akıllı fabrikalarındaki üretim sisteminin temel yapısı haline geleceği belirtiliyor. Robot otomasyon sistemi, başta endüstriyel üretim olmak üzere birçok alanda kullanılıyor. Gün geçtikçe artan robotik sistem yatırımlarının sürdürülebilir kalite ve verimlilik artışı sağlaması, sanayicileri bu alanda yatırım yapmaya teşvik ediyor. Servis ve endüstriyel olmak üzere iki gruba ayrılan robotlar, günümüzde insanların işini paylaşarak yapabilen sistemler olarak karşımıza çıkıyor.
Robotların yaklaşık yüzde 70'i ise otomotiv endüstrisinde
Öte yandan, robotların yaklaşık yüzde 70'i ise otomotiv endüstrisinde görev yapıyor. Özellikle robotların yeme-içme, sigortalanma, grev yapma, yorulma, uyuma, maaş gibi yükümlülükleri olmaması ve 85 bin saat hata vermeden çalışma süresi gibi özellikleri, onları cazip bir iş gücü haline getirdi. Güney Kore'de 10 bin işçiye 531, Singapur'da ise 398 robot düşerken Türkiye'de bu rakam henüz 8.5 seviyesinde. Teknolojinin büyük bir hızla geliştiğini belirten uzmanlar, Endüstri 4.0'ın Türkiye sanayisi için kritik bir kırılma noktası olduğunun altını çiziyor. Dönüşüme ayak uyduramayanları sıkıntılı bir süreç bekliyor.
Türkiye'de de Endüstri 4.0 alanında; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından önemli bir adım atıldı ve ‘Sanayide Dijital Dönüşüm Platformu' kuruldu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye İhracatçılar Meclis (TİM), Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) gibi kuruluşların görev alması planlanan platform, yeni endüstriyel üretim devrimine hazırlık düzeyini artırmayı amaçlıyor.
Türkiye, Endüstri 4.0'ın neresinde?
Endüstri 4.0 kavramının, her ülkenin farklı dinamiklerine göre adapte edilmesi ve değerlendirilmesi gereken bir süreç olduğunu düşünen uzmanlara göre, öncelikle Türkiye'nin robot teknolojisindeki konumuna bakmak, konuyu bu açıdan ele almak daha sağlıklı olacak. Genç bir nüfusa sahip Türkiye'nin robot teknolojisinde her geçen gün umut vadeden bir konumu olduğu belirtiliyor. Uluslararası Robot Federasyonu'nun (IFR) 2018 Raporu verilerine göre; Türkiye'deki robot kullanım yoğunluğuna bakıldığında, imalat sektöründe 10 bin işçiye 27 robot, otomotiv sektöründe 10 bin işçiye 194 robot, diğer sektörlerde ise 10 bin işçiye 17 robot düşüyor. Bu oranın küresel ortalamasında ise 10 bin işçiye 85 robot karşılık geliyor. Raporda, robot yoğunluğundaki en yüksek artışın otomotiv sektöründe olduğu dikkat çekiyor. Otomotivin ardından gıda endüstrisi öne çıkıyor. Uzmanlar, Türkiye olarak rekabetçi bir yerli sanayi oluşturmak ve geliştirmek amacıyla son dönemde atılan güzel adımların, robot yoğunluğunun gelecek yıllarda daha da artmasına olumlu katkıda bulunacağı kanısında.