Mersin iş dünyası; tarım, turizm, lojistik, sanayi ve ileri teknoloji gibi öne çıkan alanlarda markalaşmak için Tanıtım Eğitim ve Kalkınma Vakfı projesinden umutlu.01 Aralık 2015
Mersin, turizm, lojistik, sanayi ve ileri teknolojide markalaşmak için 'Tanıtım Eğitim ve Kalkınma Vakfı' kuracak. Mersin Valiliği himayesinde, Büyükşehir Belediye Başkanlığı ev sahipliği ve Mersin Ekonomi Platformu organizasyonu ile düzenlenen 2. Marka Kent Mersin Çalıştayı ve Kalkınma Zirvesi hafta sonu gerçekleştirildi. İki gün süren çalıştayda iş dünyası ortak hareket ederek, Mersin'in markalaşmasını sağlamayı hedefledi.
Çalıştayın sonuçlarını değerlendiren Doç. Dr. Mehmet Cihan Yavuz, kentte en rekabetçi tarım ürünlerinin limon çilek, şeftali ve narenciye olduğunu belirterek, "Bu konuda pazar araştırması yapılmalı. Türev ürünler geliştirilebilir. Turizmde deniz, inanç ve kültür turizmi ön plana çıktı. St. Paulus, Kız kalesi ve Tarsus en önemli turizm değerleri olarak görülüyor. Lojistik ürün ve hizmetlerinde ise liman hizmetleri, depoculuk hizmetleri, taşımacılık ve destek hizmetleri ön plana çıktı. Mersin'de sanayi ve ileri teknolojide güneş enerjisi, cam, cıvata ve bağlantı elemanları sanayisi ön plana çıktı. Bunun yanı sıra tarıma dayalı sanayi de geliştirilebilir. Ar-Ge çalışmaları da önem kazandı" diye konuştu.
Mersin için imaj çalışması yapmalıyız
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, kentin yeterince tanıtılamadığı için hak ettiği konuma ulaşamadığını vurgulayarak, "Bunun mazereti yok. Markalaşmayı mutlaka başarmalıyız. Uzman bilim ve iş insanlarının bir araya geldiği toplantıları, kenti birbirine yaklaştıran toplantılar haline dönüştürmeliyiz. Bu işin profesyonelce araştırılması için her türlü desteği vereceğiz. Mersin'in baskın karakterini ve dokusunu ortaya çıkaracak bir imaj çalışması yaptırmalıyız. Çalıştayda yapılan değerlendirmelerin hayata geçirilmesi için tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz" dedi.
Özgün değerlerimizle farklılaşmak istiyoruz
Mersin Valisi Özdemir Çakacak da, kentin tüm dinamiklerini temsil eden akademisyenler ile kurum temsilcilerinin bu tür projelere katılım sağlayarak, Mersin için biz de varız demelerinin son derece önemli olduğunu belirterek, "Eğer konu Mersin ise, herkes birlikte hareket etmeli. Günümüzde şirketler kadar ülkeler ve kentler de kendilerine değer katmak, tercih edilmek, farklılaşmak ve küresel rekabette yer almak için markalaşmaya yöneldi. Biz de özgün değerlerimize sahip çıkarak farklılaşmak istiyoruz" şeklinde konuştu.
'Her şey olmak isteyen bir şey olamaz'
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Vekili Kasım Tanrıöver ise, Mersin'in markalaşmanın evrensel kurallarını bilmesi gerektiğini ifade ederek, "Denizimizden güneşe, mutfağımızdan doğamıza, doğal güzelliklerimizden tarihi değerlere, sanayi, turizm, tarım, gıda gibi ekonomik değerlerimize kadar çok büyük zenginliklerimiz var. Ancak her şey olmak isteyen bir şey olamaz. Bu nedenle Mersin olarak var olan potansiyeli cazibe noktasına çevirmek için öncelik listesi yapmayız. Spesifik alanlarda uzmanlaşılmalı. Alternatif turizm, kurvaziyer turizm, inanç turizmi stratejimiz doğrudur. Deniz, kum, güneş turizminde küçük Antalya olmak yerine, hedeflediğimiz alanlarda büyük Mersin olalım" dedi.