Teknokentin tamamlanmasıyla marka değerini artırmaya hazırlanan Çorum, yatırımcılara kapılarını aralıyor.02 Kasım 2015
Karadeniz illerinin Anadolu’ya geçişinde ve doğu illerinin İstanbul başta olmak üzere İzmit, Bursa ve Avrupa ülkelerine karayolu ulaşımı güzergahı üzerinde bulunması Çorum’u avantajlı hale getiriyor. Anadolu Kaplanları olarak tabir edilen illerden biri olan Çorum, bölgenin sanayileşme sürecindeki dinamik kentlerinden biri olarak gelişimini her geçen gün sürdürüyor.
Teknokentin tamamlanmasıyla marka değerini artırmaya hazırlanan Çorum, yerli ve yabancı yeni yatırımların bölgeye girişini sağlarken, Çorum OSB’de açılan yeni sahalar ile yatırımcılara kapılarını açıyor. Toplamda 6 milyon TL bütçeli olan Teknokent ile bütün Ar-Ge faaliyetleri devlet tarafından desteklenecek ve üniversite sanayi arasındaki köprünün de güçlenmesi hedefleniyor. Ayrıca TOBB’un Çorum OSB’de yaptığı ve eğitime başlayan meslek lisesinde OSB’de bulunan fabrikalara göre bölümler açılarak, sanayicinin yaşadığı kalifiye eleman sıkıntısının azalması amaçlanıyor. Üründe ve üretim yöntemlerinde yeniliklerin gelişmesini sağlayacak teknokent, ürün kalitesinin
ve standardının yükselmesini de sağlarken, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkanları sağlanacak.
Çorum OSB’de hedef; 10 bin istihdam
Bugün itibariyle Çorum OSB’de 2 bin 500 kişinin istihdam edildiğini belirten Çorum OSB Bölge Müdürü Yaşar Şahin, 2017’de 8 bin 500, 2020 yılında ise 10 bin kişiyi istihdam etmeyi hedeflediklerini vurguluyor. Çorum sanayisinde metal eşya ve makine sanayii, gıda sanayii, taş ve toprağa dayalı sanayi, tekstil sanayii gibi ana kollarda kümelenmeler görülüyor. Kentte bin 156 adet küçük, orta ve büyük ölçekli sanayi tesisi bulunuyor. Bu tesislerde 18 bin 37 kişi istihdam ediliyor. Kentin dördüncü bölgede olma avantajından dolayı yatırım teşviklerinden yüksek oranda yararlanması ile katma ve marka değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesine yönelik ileri düzeydeki makine yatırımları öne çıkıyor.
Tarımda markalaşmaya gidiliyor
Küresel ölçekte trendlerin başında markalaşmanın geldiğinin bilincinde olan Çorum, kentle özdeşleşmiş leblebinin patentini 2002 yılında alarak, tarıma ve kültürel değerlerine sahip çıkmasıyla bölge illerden markalaşma alanında bir adım önde ilerliyor. Ayrıca yurt genelinde pirinç üretiminin yüzde 90’ı, Osmancık 97 adıyla anılan Çorum pirincinin tohumu kullanılarak yapılıyor. Üretilen pirincin Osmancık 97 adıyla da bakanlık tescili alması, Çorum’un tarımda markalaşmaya verdiği önemi ön plana çıkarıyor. Pirincin yeni ekim alanları kazandırılarak ve üretimi artırılarak iç pazarın ihtiyacından sonra ihracata yönelinmesi hedefleniyor. Tarımsal markalarına cevizi de katan Çorum, Oğuzlar 77 adı ile tescilledi. Tamamen organik olan Oğuzlar cevizi de kentteki çalışmaların sonucunda marka haline getirildi.
Kentin lojistik şartları dezavantaj oluşturuyor
Sosyal hayatın ve sosyal aktivite imkanlarının genişletilmesine yönelik çalışmaları sürdürürken kent, il dışına göçün azalması için her alanda faaliyetlerini sürdürüyor. Öte yandan taşımacılığın karayolu ağırlıklı yapılıyor olması nedeniyle ürün maliyetlerinin yüksek olduğu Türkiye’de bir transit geçit merkezi konumundaki Çorum, Doğu Karadeniz ve Batı Anadolu bölgelerine açılan kapı konumunda bulunuyor. Çorum-Ankara bağlantısı, Doğu Karadeniz illerini Ankara’ya ulaştıran tek bağlantı olma özelliğini taşıyor. Ulaşım hizmetleri yönünden uzun yıllar yeteri kadar yatırım alamayan Çorum’da, firmaların sorunlarının başında ulaştırmadaki kısırlık geliyor. Çorum, en yakın havaalanı Merzifon’a 65 kilometre uzaklıkta. Amasya demiryolu istasyonu ise 92 kilometre mesafede. Ayrıca Samsun Limanı 175 kilometre mesafede yer alıyor. Dolayısıyla kentte ağırlık karayoluna kalıyor. Bu durum ise işletmeler için maliyet artışı anlamına geliyor. Yine lojistik yetersizlikler Çorum’un kendi öz sermayesi ile gelişen sanayisi için büyük bir dezavantaj oluşturuyor.
Dış ticaret potansiyelini güçlendiriyor
Çorum'un yaklaşık 70 yıllık sanayi kültürüyle, Anadolu’nun önemli üretim merkezlerinden biri olduğuna işaret eden Çorum TSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, "500’e yakın üreten KOBİ’siyle, ‘KOBİ Başkenti’ unvanını kazanan Çorum ilimiz, gün geçtikçe dış ticaret potansiyelini güçlendiriyor. Yeni yatırımlarla birlikte önemli bir ihracat merkezi olma yolunda hızla ilerliyor" değerlendirmesini yaptı.
Oda olarak işleme makineleri ve toprak sanayi alanı olmak üzere iki ayrı sektörde UR-GE projesi yürüttüklerini kaydeden Başaranhıncal, "Bu sayede üreticilerimiz, yeni pazarlara girebiliyor ve birbirleri ile değil, küresel rakipleri ile rekabet etme gücünü kendinde bulabiliyor" dedi.