Ege Genç İşadamları Derneği tarafından hazırlanan raporda, kentin küresel ekonominin yeni dinamikleri ile uyumlanabilmesi için uygulanmakta olan gelişme stratejisine akıllı uzmanlaşmayı entegre etmesi gerektiği görüşüne yer verildi.23 Mayıs 2017
Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD), hazırladığı "Ekonomik ve Demografik Göstergelerle İzmir" başlıklı raporun sonuçlarını, Dünya Gazetesi işbirliği ile düzenlediği toplantıda kamuoyuna açıkladı. İzmir'in mukayeseli üstünlüklerini ortaya koymak için hazırlanan raporda, kentin küresel ekonominin yeni dinamikleri ile uyum sağlayabilmesi yönünde, gelişme stratejisine akıllı uzmanlaşmayı entegre etmesi istendi.
Raporda, İzmir'in gelişmiş hava, kara, deniz ve demiryolu ağları ile sahip olduğu lojistik üstünlüğü, hammaddeye ulaşım kolaylığı, tarımsal zenginliği, serbest bölgeleri, OSB'leri, kalifiye insan gücü, sağlık ve turizm altyapısı ile Türkiye'de en çok yabancı yatırım çeken il olduğuna işaret edilirken, rekabet gücü sadece bunlara dayandırılarak kentin geleceğe hazırlanamayacağı vurgulandı.
Raporda, yeni teknolojileri içeren yükselen sektörlerin gelişmesinin koşulu olan Endüstri 4.0'ın gelişmesi için yüksek katma değerli üretimin şart olduğunun altı çizilirken, Avrupa Komisyonu'nun yaşlı kıtanın geleceğini belirleyecek stratejiyi geliştirmek için ortaya attığı Akıllı Uzmanlaşma kavramını kullanarak birçok sektörün gelişmesini tetikleyecek anahtar ve kolaylaştırıcı sektörlere odaklanılması önerildi.
Tarihi Havagazı Fabrikası'nda düzenlenen toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da katıldı.
Birleşik rekabet gücü en yüksek 3'üncü kentiz
Ege Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof.Dr.Neşe Kumral ve Necmettin Çelik ile birlikte "Ekonomik ve Demografik Göstergelerle İzmir" raporunu hazırlayan Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Sedef Akgüngör yaptığı sunumda metropol şehirlerin üstün yetenek gerektiren ürünleri bir araya getirmesi gerektiğine dikkat çekerek, "İzmir bu konuda iyi bir noktada. EDAM'ın (Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi) 2016'da yaptığı araştırmada İzmir çalışma hayatında birleşik rekabet gücü en yüksek 3. kent çıktı. Raporumuzda İzmir'i ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan Türkiye'nin belli başlı yatırım merkezleri ile karşılaştırarak, kenti farklı kılan özelliklerini ortaya koymaya çalıştık" dedi.
İzmir'in doğunun en batısında yer aldığı için Asya'nın Avrupa'ya açılan kapısı olduğunu söyleyen Akgüngör, "İzmir, geniş bir körfeze sahip doğal bir liman olarak hep önemli bir yerleşim alanı oldu. Doğal kaynaklar açısından zengin bölgede, çalışma hayatındaki eğitimli nüfus Türkiye ortalamasının üzerinde. Ulaşımda gelişmiş deniz, hava, kara ve demiryolu ağlarına sahip. En fazla 4 saat uçak mesafesinde Avrupa'nın en uzak noktasına rahatça gidilebilir. İzmir'i rakibi olabilecek İstanbul, Ankara, Bursa ve Kocaeli illeriyle karşılaştırdığımızda pek çok açıdan oldukça iyi durumda olduğunu görüyoruz. 35 ülkeden 183 yabancı sermayeli firmaya evsahipliği yapıyor. Bu firmalara neden İzmir'i seçtiklerini sorduğumuzda kentin lojistik olanakları, hammaddeye ulaşım, serbest bölgelerin varlığı ve yetenekli iş gücünün ön plana çıktığını gördük" diye konuştu.
İzmir'de 4 sektör yükseliyor
İzmir Kalkınma Ajansı'nın (İZKA) daha önce yaptığı çalışmalarda İzmir için öncelikli sektörleri endüstriyel makine, gıda, içecek, sağlık turizmi ve kimya olarak belirlediğini hatırlatan Akgüngör, "2011- 2014 döneminde büyüme trendi yakalayan 4 sektörün ise yenilenebilir enerji, bilişim, sağlık ile havacılık ve uzay sanayi olarak öne çıktığını görüyoruz. Mutlaka bunlarla ilgili eğitim, insan gücü ve yatırım lazım. Bu sektörler gelişirken, içerdikleri yeni teknolojiler sayesinde diğer sektörlerin de gelişmesini hızlandırıyorlar. Bu gelişmeler İzmir'i yeni sanayi devrimine, Endüstri 4.0'a hazırlayacaktır. İzmir düşük işgücü maliyetleri, özel konumu ve iyi altyapısı olan bir kent. Ancak İzmir'in rekabet gücünü sadece bunlara dayandırırsak kenti ileriki dönemlere hazırlamış olamayız" dedi.
İzmir'in üstün olduğu konuların başında kaliteli insan gücü varlığının geldiğini söyleyen Akgüngör, "Bunu yabancı dilde de iyi altyapısı olan, iyi eğitim veren 8 üniversitesi sağlıyor. Doğal kaynakları, hammadeye ulaşım, tarımsal zenginliği kentin ekonomik üstünlüğünü belirleyen etkenler. İzmir'de yükselen sektörler OECD'nin araştırmasında yükselen sektörler olarak ön plana çıkan sektörlerle bire bir uyumlu. Kente mukayeseli üstünlük sağlayan bir diğer etken de konumu. İzmir, kara, demir, deniz ve hava yolu ağlarının gelişmişliğinin yanı sıra hammaddeye ulaşım kolaylığı ile birçok büyük firmanın yatırımını çekmeyi başardı" diye konuştu.